Zeigarnik etkisi Rus psikolog Bluma Zeigarnik’in garsonlara sipariş verirken dikkat ettiği davranış modeli sonrası keşfedilmiştir
Zeigarnik psikolog arkadaşları ile restorana gider. Garson siparişleri alır ama herhangi bir yere not almaz ve kaydetmez. Garsona bu kadar siparişi nasıl aklında tuttuğunu sorarlar garson, siparişlerini aklına yazıp, yemekleri kişilere verdikten sonra aklından sildiğini söyler.
Zeigarnik, bitirilmemiş işlerin zihni meşgul etmeye devam ettiğini düşünür ve zihnin bu faaliyeti ile ilgili çeşitli deneyler gerçekleştirmeye başlar
İlk deneyde deneklerden, belli renkteki boncukları, verilen sıraya göre dizmelerini ister. Ama bu sırada denekleri engeller ve işlerini yarım bırakmalarını sağlar. Aradan belli bir zaman geçtikten sonra deneklere, hangi dizimlerin akıllarında kaldığını sorar. Ve deneklerin tamamının cevabı, kendilerine yarım bıraktırılan boncuk dizimleri olduğu yönündedir.
Diğer deneyde ise yarım bıraktığı bazı işleri olan deneklere, bir roman okutulur ve romandaki tüm detayları anlatmaları istenir. Bunun sonucunda, deneklerin romana tam anlamıyla konsantre olamadıkları ve detayları yeteri kadar hatırlamadıkları görülür.
Bir başka denek grubundan da aynı şey istenir ancak bu kez deneklere, yarım bıraktıkları o işleri tamamlamak konusunda plan yapmaları için izin verilir. İşlerini tamamlama konusunda plan yapabilen bu denekler, okudukları romana dair detayları diğer denek grubuna göre daha iyi hatırlar.
Sonuç yeni bir işe kafanız rahat konsantre olabilmek için, yarım bırakılan işin tamamlanması konusunda, zihinsel bir baskı içinde oluruz, bu durum stres seviyemizi farkında olmadan arttırır.
Yarım bırakılan işlerimiz arttığında çevremizdeki insanlara sürekli kızar halde veya yanlış kararlar içinde bulabiliriz kendimizi.
Mesela yarım kalan aşklar:) istediğin beklediğin o hazzı yaşayamamak
Mesela devam edecek yazısıyla duygu pazarlayan ve bizi meraka sürükleyen diziler, filmler…
Mesela gün içinde sürekli dilimize dolanan şarkı veya reklam müzikleri (tamamını bilmediğin için)
İşte bunlar hep yarım kalmışlık duygusunu kabullen(e)meyişimizden.
Konu buradan ADLER’ in eksiklik, yetersizlik duygusu kuramına bağlanıyor ki konu bitmez ama sohbetin devamını “İK ÜSSÜ” ve “ICA” da yapıyoruz. Koçluk eğitimi ve İK eğitimlerine davetlisiniz, bekleriz.
Uzm. Klinik Psikolog Erkan ÇİFTE
erkan.cifte@ikussu.com